Fethiye’de 4. kez tarihi bir zaferle tekrar seçilen Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, Kanal F ekranlarında Celal Bozkurt’un hazırlayıp, sunduğu Fethiye Hatırası programına katıldı. Başkan Saatcı belediye meclisiyle ilgili, kendisinin önümüzdeki dönemde milletvekili olup olmayacağı ile ilgili tüm sorulara açıklık getirdi.

 ‘Meclis Saatcı’yı çalıştırmayacak’ dedikodularına cevap veren Saatcı, “ Fethiye’nin hayrına getirdiğimiz projelerde, böyle bir şeye hiç ihtimal vermiyorum ama ‘Kusura bakma çoğunluk bizde Fethiye’nin hayrına da olsa bu işi yapmıyoruz’ diyecek ben şimdiye kadar bir meclis üyesi görmedim. Listelere bakıyorum. Allah var listelerde de bu anlamda şahsi kaprisi olup, bunu öne çıkarmak isteyen insan sayısı da çok fazla yok. Hatta yok! Çok uyumlu bir meclis olacağından ben çok rahatım. Şunu da belirteyim. Kaybeden ben olmam! Fethiye’nin projelerini mecliste ola ki engellemeye kalktılar. Sokağa çıkamazlar. Dediğim gibi burada kaybeden ben olmam!” ifadelerini kullandı.

 Saatcı programında sonunda sözlerini, “Allah bizi Fethiyelilere mahcup etmesin’ diyerek sonlandırdı. Fethiye Hatırası programında sorulan sorulara samimi cevaplar veren Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, birçok konuda değerlendirmelerde bulundu.

 Oyu belli olan bir siyasi partiden girdiği seçimlerden yine zaferle ayrılan Başkan Saatcı, tüm Fethiye halkına gösterdikleri teveccühten dolayı teşekkür etti. Fethiyelilerin aynı Mendos ve Babadağ gibi arkasında dimdik durduklarını belirten Başkan Behçet Saatcı, “Teşekkür billboardlarında belirttik. Her türlü karalamaya, iftiraya ve tehditlere rağmen dimdik duranlara ve sevdası Fethiye olanlara teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Program sunucusu Celal Bozkurt’un, “Vatandaşlar dışarıda şöyle konuşmalar yapıyor. Bende size bunları aktarmak istiyorum. Halk iki konu üzerinde duruyor. Bunun ilki, ‘Behçet Saatcı meclisten dolayı rahat çalışamayacak’ ikincisi ise, ‘Saatcı ilk genel seçimlerde milletvekili olur’” sizde bunları duyuyorsunuzdur. Bu konularda ki düşünceleriniz nelerdir?” sorusuna cevap veren Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı,

“Behçet Saatcı’nın milletvekilliği gibi bir düşüncesi olsaydı 2011 yılında milletvekiliydi. Bunu Allah biliyor. Metin Çobanoğlu bunu biliyor, Deniz Bölükbaşı benim isteseydim milletvekili olacağımı biliyorlar. Ben bu memlekete sevdalıyım. Ben bu memlekete aşığım. Benim Fethiyeliler ile saklım gizlim yok.

“BELEDİYE MECLİSİ FETHİYE’NİN PROJELERİNE ‘HAYIR MI?’ DİYECEK?”

Belediye Meclisiyle ilgili sorulara da net ifadeler kullanarak cevaplar veren Başkan Behçet Saatcı, geçirdiği son 3 dönemden daha rahat bir belediye meclisi olacağını söyledi. Başkan Saatcı, “‘Meclis beni çalıştırmayacak’ diyenlere de şunları söylemek istiyorum. Belediye Meclisi aynı TBMM’de olduğu gibi meclis yasama organıdır. Yürütme organı belediye başkanı, belediye başkan yardımcıları ve müdürleri, çalışan personeldir. Yasamayla yürütmeyi birbirine karıştırmayalım. Bu bir! İkincisi ise, ben mecliste çıkan aritmetiğin sandığın iradesi, halkımızın iradesi olarak görüyorum. Halk bize ‘beraber çalışın’ diyor. Biz paylaşmaktan zevk alırız.

2004 yılından bahsediyorum. Tüm çoğunluk bizden olmasına rağmen birer tane bile komisyonlara üye vermeme gücü bende varken, ikişer arkadaşıma komisyonlarda görev verip, ortak bir iradenin sonuca varması konusunda her türlü kolaylığı sağlamış birisiyim. Kaybeden hiç ben olmam.

Fethiye’nin hayrına getirdiğimiz projelerde şayet mecliste, böyle bir şeye hiç ihtimal vermiyorum ama ‘Kusura bakma çoğunluk bizde Fethiye’nin hayrına da olsa bu işi yapmıyoruz’ diyecek ben şimdiye kadar bir meclis üyesi görmedim. Öyle bir şey yok. Cumhuriyet Halk Partisi’yle, Adalet ve Kalkınma Partisi’yle inanın sanki bir parti meclisiymiş gibi çalışacağız. Benim şahsi bir çıkarım olmaz, ihale peşinde koşmam, bir yakınımı işe almam! Ne diyecekler peki? Mesela ‘Yat limanı yapıyoruz’ diyeceğiz. ‘Hayır mı?’ diyecekler.  Devlet Hastanesi’nin önüne çok güzel bir rekreasyon alanı var. Kent konseyine sunduk. Şimdi tekrar sunacağız. Buna, ‘hayır mı?’ diyecekler. Kapalı spor salonu yapacağım. ‘Hayır mı?’ diyecekler. İsterlerse komisyona benle beraber 9 kişi olan hiçbir arkadaşım girmesin. Ne olacak? Önceliğimiz Fethiye mi? Önemli olan Fethiye mi? Bizim Fethiye’den başka bir önceliğimiz yok. 3 dönemin en rahat meclisini geçireceğiz. Bunu da pazartesi günü göreceksiniz.

Muhalefet etmek için, muhalefet etmeye başlayanlar bir iki oturum sonra işin öyle olmadığını zaten anlıyorlar. Ben bakıyorum listelere. Allah var listelerde de bu anlamda şahsi kaprisi olup, bunu öne çıkarmak isteyen insan sayısı da çok fazla yok. Hatta yok! Çok uyumlu bir meclis olacağından ben çok rahatım.

Şunu da belirteyim. Kaybeden ben olmam! Fethiye’nin projelerini mecliste ola ki engellemeye kalktılar. Sokağa çıkamazlar. Dediğim gibi burada kaybeden ben olmam” ifadelerini kullandı. Fethiye’de çok büyük bir demokrasi dersi verildiğinin altını çizerek konuşmasını sürdüren Başkan Saatcı, “Bu seçimden çok büyük dersler çıktı. Şimdi bakın ilk önce demokrasi dersi çıktı. En güzeli budur! Türkiye’de siyasi parti liderlerinin sultası var. Türkiye’de parti liderleri ne derse o oluyor. İki dudağının arasında. Ne demokrasisi… Ne parti içi demokrasi… Disiplin kuruluna benim dosyam gitmeden, Genel Başkan benim ihraç edildiğimi Manisa’dan duyurdu. Nasıl oluyor bu? Bu anlamda sadece mağdur olan ben değilim. Şuan bizden meclis üyesi olan Mete hocamızda aynı şekilde… Çok iyi biliyoruz. O akşam CHP’nin Belediye Başkan Adayı olarak ilk önce Mete Atay hocam açıklandı. Sonradan değişti. Bizim değil, Fethiye’nin seçim zaferi parti genel merkezlerine bir demokrasi dersi oldu. Dendi ki, ‘Sizin istediğiniz değil, halk olarak benim istediğim olacak’ Fethiye’deki bir köz geleceğin umutlarını tekrar depreştirdi. Bu ateş inanın, bir umut oldu. Siyasi parti liderlerine Fethiye’den çok büyük bir ders var. Halk, ‘Siz ihraç edebilirsiniz ama biz ihraç etmiyoruz’ dedi. İşte demokrasinin güzelliği de budur” dedi.

Saatcı, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Fethiye’nin sevilen hayırsever iş adamı Yusuf İzzet Gökçe’yle ilgili yaptığı konuşma sırasında duygulu anlar yaşandı.