|
|
|
|
SİYASETİN AÇMAZI; AK PARTİ GİTSİN |
|
|
Tarih : 16.12.2014 - 10:03:13 |
|
Bugün birleşerek hedeflerine varmak isteyen farklı fikirlere sahip partilerin liderleri bunu ülkenin geleceği için mi hayata geçirmek istiyorlar? Yoksa kişisel bir yaklaşım içine girerek içlerindeki öfkenin esiri olarak mı böyle bir davranış içine girmekteler? Ya da bizden gözükenlerden aferin alma derdine mi düşmüşler dersiniz. |
|
|
Son dönemde yeni kurulan partilerin birlikte seçime girme çabaları
şimdiden basına yansıdı. Planlar yapılıyor. Hedefler, beklentiler ve amaçların
gerçekleşmesi için her yol mubah mantığı var. Toplumdan alması gereken gücü,
başka mahfillerde arama derdine düşünce, toplumdan kopuk bir anlayış kendini
hemen ele veriyor. Siyasi partiler toplumun karşısına çıkarken nasıl oy
alabiliriz mantığı ile yola çıkmalı. Eğer şu anda olduğu gibi Ak Partinin önünü
nasıl keseriz mantığı harekete geçerse o zaman elmaları armutları toplayarak
kaç şeftali ederin hesabı yapılır. Siyasetçi bu hesabı yapar da halk bu tür
siyasi ayak oyunlarına tenezzül etmez. Bunu yaşayarak gördük.
Siyasi partilerin kuruluş gayesi
iktidara gelmektir. Oy oranları İster %2 olsun, ister %7 olsun, ya da %50
hiçbir şey fark etmez. Toplumu
önceleyen, topluma rağmen ortaya çıkan organizasyonların içinde yer almayan
siyasi partiler mutlaka toplumda karşılık buluyorlar.
Aslında Ak Partiyi bölme girişimlerinde ilk
ciddi adım Abdüllatif Şener'in yeni bir parti kurması ile başladı. En iyi
fırsatın kollandığı bu ayrılık bırakın netice almayı, tam bir hüsranla
sonuçlandı. Türk halkı bugüne kadar fırsatçılık yapanları affetmedi. Bu nedenle birlikte hareket etme
kararı alan partilerin liderleri bu süreci iyi okumalı. Hele hele topluma
rağmen bir girişim algısı, bu birlikteliğin baştan sakat doğmasına neden
olacaktır.
Biz böyle söylesek de organizasyon
peşinde koşan liderler iktidarın yıkılması için hiçbir zaman bir araya
gelmeyecek farklı kulvardaki partilerle işbirliğine balıklama atlıyorlar.
Toplum ne der endişesi hiç taşımıyorlar. Bu gidişle siyasi partilerin durumu
cenazede imamın sözüne benzeyecek. Nasıl bilirdiniz diye soracak. Halk da iyi
bilirdik diyecek. Arkasından Fatiha okuyacaklar.
Halk nasıl bir beklenti
içerisinde? Vatandaş oyunu kullanırken aklını çalıştırmıyor mu? Bazılarının
dediği gibi bize kömür, makarna verene oy veririz diyerek hayata bu kadar ilkesiz,
pragmatist bir pencereden mi bakıyor? Yoksa bu liderin sesi gür çıkıyor, boylu
poslu onun için bu partiye oyumu vereceğim mi diyor? Yoksa her zaman olduğu
gibi Türk toplumu ferasatını göstererek oyunu bilinçli bir şekilde mi
kullanıyor? İşte Türk siyasetini parti mezarlığına dönüştürenler bu soruların
cevabını zamanında doğru bir şekilde verebilmiş olsalardı ülkenin içinde
bulunduğu durum çok daha farklı olurdu.
Halkı cahil gören, halka
güvenmeyen, halka ne verirsen ona oy verir düşüncesine sahip olanlar ve
hayatını bu argüman üzerine dizayn etmiş olanlar elbette kurdukları partilerin
nasıl başarılı olacakları sorusundan ziyade x partisini nasıl yok ederiz
derdine düşmeleri, en baştan çıkmaz yolda olduklarının bir işaretidir.
"Biz nasıl başarı elde ederiz" yerine, bu parti iktidardan gitmeli
cümlesinin ön plana çıkması çok sağlıklı değildir.
Bugüne kadar "benim oyum ile
dağdaki çobanın oyu bir mi olacak" diyerek sınıfsal ayrımı bir anlamda
ortaya koyan hanım kızımız bu toplumun ortak değerlerinden ne kadar haberdar
dersiniz. Buna benzer nice insanımız aslında bu düşünceye sahip. Peki yeni
kurulan partilerin liderleri, yöneticileri ve destekçileri ( tabi ne kadar
varsa) bu kızımızın düşüncesine tepki verebiliyorlar mı?
Demokratik mücadelenin toplumu ötelemeden, toplumun değerlerine yabancılaşmadan
ilkesel tavır almaktan geçtiği bilincine sahip midir yola çıkan siyasetçiler?
Yoksa bu defa birleşirsek sonuca ulaşırız hayallerini yeniden vizyona koyma
derdindeler mi? Siyaseti kapalı kapılar ardında değil, toplumla beraber
yapılacağını bunca yıl öğrenememiş siyasetçiler neden her defasında toplumdan
tokat yeme yolunu seçerler.
Bugün birleşerek hedeflerine varmak
isteyen farklı fikirlere sahip partilerin liderleri bunu ülkenin geleceği için
mi hayata geçirmek istiyorlar? Yoksa kişisel bir yaklaşım içine girerek
içlerindeki öfkenin esiri olarak mı böyle bir davranış içine girmekteler? Ya da
bizden gözükenlerden aferin alma derdine mi düşmüşler dersiniz. Neden böyle
düşünüyoruz. Yaşadığımız onca süreç bu topraklar için çaba gösterenlerin
niyetlerini her geçen gün yeniden öğrenmiş oluyoruz.
Sevgili dostlar her defasında
toplumu yok sayan, toplumun büyük çoğunluğuna hakaret eden, toplumun
hafızasıyla alay eden, bu toplum kadir-kıymet bilmez diyerek ortalığı velveleye
verenler, her seçim öncesinde topluma şirin gözükme adına olmadık
şaklabanlıklara baş vurmaktalar. Dün söylediklerini unutanlar bugün sosyal
devlet adı altında topluma vaatlerde bulunmaktalar. Dün bu milletin ne kadar
güvenilmez olduğunu anlatmak için ekranlarda bilgiçlik taslayanlar, bugün bu
milletin ne kadar onurlu olduğunu anlatma gayreti içine düşmüşler. Dün bu
milletin kullandığı oyu ve tercihleri değersizleştirmek için envaı çeşit düşünce ve işbirliği içinde
olanlar bugün dürüstlükten, adaletten dem vuruyorlar.
Bizim tavsiyemiz ise birilerine
karşı olmak için her yola baş vurmak yerine, bu ülke için, bu millet için neler
yapabiliriz derdinde olursak daha doğru iş tapmış oluruz.
asimcezayirlioglu@hotmail.com
|
|
|
|
|
1410 Kişi Tarafından Okundu. |
|
Yorum ( 0 )
|
|
|
Kayıtlı Yorum Bulunmuyor. |
|
|
Bu Yazara Ait Diğer Yazılar |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Ziyaretçi İstatistikleri |
|
|
|
|
Online |
: |
4 |
Bugün |
: |
719 |
Dün |
: |
723 |
Toplam |
: |
1963643 |
Ip No |
: |
52.14.253.170 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|