Açılış Sayfam Yap   Sık Kullanılanlara Ekle   

   Anasayfa          Künye          Yazar Girişi         Sitene Ekle         Arşiv          Rss Listesi

TABİAT KENDİNİ YENİLEDİ YA İNSANLIK?
   
 

Ramazan Yıldırım ¬

Ramazan Yıldırım

 TABİAT KENDİNİ YENİLEDİ YA İNSANLIK?

TABİAT KENDİNİ YENİLEDİ YA İNSANLIK?
 Yazı Boyutu

 Tarih : 5.05.2015 - 00:51:51 


Evet, tabiatın sonbahar ile başlayan soluk ve cansızlığı, kış aylarında zirve yapar. Sonbaharda başlayan yaprakların sararması ve sonrasında ise dökülmesi aslında yeni bir hayata merhaba demenin bir adımıdır.


TABİAT KENDİNİ YENİLEDİ YA İNSANLIK?

 

Evet, tabiatın sonbahar ile başlayan soluk ve cansızlığı, kış aylarında zirve yapar. Sonbaharda başlayan yaprakların sararması ve sonrasında ise dökülmesi aslında yeni bir hayata merhaba demenin bir adımıdır.

 

İnsanoğlunun ekseriyetinin hükmü "gözüyle gördüğü" kadardır. Doğru ya da yanlışa gördüklerimize göre hüküm verir ve ona göre tavır alırız.

 

Eskiler gönül gözüyle görenlere imrenirlermiş. Onun için diyorlar ki," şimdiki insanların dışı düzgün, derli toplu ama içleri dağınık, eskilerin ise dış görünüşleri dağınık ama içleri düzgündü".

 

Eskiler boşuna dememişlerdir: " Insanın aklı gözündedir" diye. Biri bakar ve der, " yaprağın dökülmesi, tabiatın yenilenmesidir, tabiat kendini yeniliyor". Diğeri bakar ve der, " hazan mevsimi, tabiat sarardı ve öldü".

 

Neyi nasıl gördüğümüz , nasıl baktığınıza bağlı biraz da. Eğer mutlak anlamda kötüyü görmeye odaklanmışsak, baktığımız ve gördüğümüz hiçbir şeyde iyiyi görmemiz mümkün değildir.

 

Her birimizin etrafında bir kez de olsa, hep hayatın kötü yanlarını gören ve aynı zamanda dünyanın en şanssız insanı olduğu vehmine kapılan ve bu yüzden de hep kötülüklerin kendisini bulduğunu zanneden insanlar olmuştur.

 

Gerçekten de ne kadar samimi olursak olalım,bu tür insanlar an gelir çekilmez olurlar. Kendi hayatlarını zihin dünyalarında oluşturdukları olumsuz düşüncelerle mahvettikleri gibi, etraflarını da bu olumsuz düşüncelerle zehirlerler.

 

Evet değerli okurlar, siz siz olun, hayata hep kötü yönünden bakan bu tür insanlardan uzak durun.

 

Bir ahbap anlatmıştı, cahil sofu bir hoca kıyamet kopacak diye habire cemaata anlatır, onlara Dünya'ya meyil etmemelerini söylermiş. Ahbabın babası da "nasıl olsa kıyamet kopacak, kopması da yakın, o halde bir şey yapmamayım" diye bir ağaç fidanı bile dikmeyi ötelemiş. Aradan nerede ise 50 yıl geçer ancak kıyamet bir türlü kopmaz. Bu arada komşularının diktiği ağaçlar çoktan meyve vermeye başlamış koca koca meyve ağaçları olduğu gibi, komşular için de önemli bir gelir kaynağı olmuştur. Ahbabın babasının aklı başına gelir ve der ki, " biz kıyamet kopacak diye bir ağaç bile gitmedik ve elli yıl geçti, hala kopmadı, komşuların diktiği meyve ağaçları ise onları zengin etti" der.

 

Cahil sofu hoca eğer, " Kıyametin kopmasına bir saat kaldığını bilseniz bile elinizdeki fidanı dikin" hadisi şerifinden haberdar olsa idi elbette insanları ümitsizliğe sevk etmezdi.

 

Evet, acımasız kış şartlarını, soğuğu, donu, fırtınayı, rüzgarı geride bırakan tabiat kendini yeniledi. Yenilenen tabiat envai çeşit bitki örtüsü ile dünyamıza ve insanlığa kendini sundu. Açan çiçekler, güller, çeşit çeşit bitkiler hem gönlümüze hem de gözümüze bir bayram yaşatmakta. Arılar,envai çeşit çiçeklerden bitki özlerini toplayıp bal yaparak insanlığın istifadesine sunmakta.

 

Peki biz insanoğlu ne alemdeyiz acaba? Evet, dibimizde, komşumuzda bir insanlık dramı yaşanmakta, insanlar katledilmekte, aç ve susuz bırakılmakta. Çocuklar, anneler, ihtiyarlar çaresiz.

 

Dünyanın gözü önünde insanlar, bir hayvana yapılmayacak muameleden daha aşağı muamele ile istif istif en pespaye gemilere bindirilip sonra da Akdeniz'in sularında, Ege Deniz'inde katlediliyor.

 

Peki bir kuşa, bir hayvana duyarlı olduğunu iddia eden Batı ve sözümona Batı Uygarlığı ne alemde?

 

Merhum Akif'in dediği gibi Batı " Tek dişi kalmış canavar". Genel şekliyle İnsanlığa bıraktığı hiçbir erdemli düşünce ve davranış yok.

 

İnsanlık, insanlığı en acımasız şekliyle, Filistinde, Suriye'de, Yemende, Mısır'da, Afganistan'da, Irak'ta ve dünyanın değişik yerlerinde boğazlamakta. Hangi Çağda? Adı medeni olan bir Çağda ve medeni milletlerin çağında.

 

Oluk oluk kan akmakta. Peki niçin? Büyük abilerimizin planlarının insan kanı üzerinden biraz daha olgunlaşması için.

 

Velhasıl tabiat kendini yeniledi ve küllerinden tekrar doğdu, her bahar mevsiminde olduğu gibi. Birde vahşi insan yaz aylarında o güzelim Ormanları yakmasa.

 

Evet tabiat kendini yeniledi ve yeşerdi, pencereme konan serçe, telefon telinde öten kırlangıç, çatıdaki kumru anlamadığım ama rahatsız olmadığım bir ses çıkararak sanki Bahar'ı müjdelemekteler.

 

Evet kuşlar ötüyor, her kuş kendi dilince merhaba diyor bahara. Kim bilir bel ki uzak diyarlardan hangi haberleri getirdi Göçmen kuşlar? Ah onların dilinden bir anlayabilsem. Ama en azından onların ötüşü, uçuşu ürkütmüyor beni.

 

Kuşlar televizyon Kanalları gibi değil. Her haberde bir insan boğazlandığı, her dizide bir insanın kafasına silah doğrultulduğu gibi korku vermiyor kuşlar insana.

 

Peki, eski soyadı KARABULUT, yeni soyadı KILIÇDAROĞLU OLAN CHP'nin genel başkanı ne diyor, " İktidara geldiğimizde ülkemizdeki Suriyelileri geri göndereceğiz".

 

Velhasıl insanlık barbarlık merdivenlerini "medeniyet kisvesine bürünerek" hızla çıkarken Tabiat yine bir bahar mevsiminde kendini yeniledi ve rengarenk oldu.

 

Evet, insanın insana bakışını kontrol etmesinde ve değiştirmesinde insanlık için büyük fayda vardır ve elzemdir hem de öyle elzemdir ki " Ölü bir Köpeğin kokusundan ziyade onun dişlerindeki güzelliğe odaklanan, Peygamberin ( S. A) bakışını rehber edinerek.

 

Hani peygamberimiz( S.A) ashabıyla yolda yürürken bir köpek ölüsüne rastlarlar, ashab kokudan rahatsız olup burunlarını elleri ile kaparlar, fakat "Rahmet Peygamberi, köpek leşinde bile güzellik arar ve bulur. Buyurur ki, " Köpeğin dişleri ne güzel".

Hoşçakalın değerli okurlar.

Av. Ramazan YILDIRIM

 




Yazdır

Word'e Aktar

Yorum Ekle Tavsiye
 
1 2 3 4 5   Bu Yazıya Toplam 5 Puan Verildi
 Kaynak :  Ramazan Yıldırım

 Kategori  SİYASET

2151 Kişi Tarafından Okundu.

Yorum ( 0 )   

Kayıtlı Yorum Bulunmuyor.

 

 Bu Yazara Ait Diğer Yazılar

ÜLKEYİ GEREN BİR CUMHURBAŞKANI: TAYYİP ERDOĞAN

 21.07.2015

AK PARTİ'DE LİDER SORUNU MU VAR , BİR YAZARA REDDİYE

 5.07.2015

MİLLETİN BABALIĞINDAN DEVLETIN BABALIĞINA!

 22.06.2015

KANTARIN TOPUZU!

 10.06.2015

İKTİDAR VE BASIN KAVGASI, PEKİ KİM HAKLI?

 3.06.2015

KAVGANIN TARAFLARI KİM? BASIN KAÇINCI KUVVET?

 25.05.2015

SONLARI MENDERES GİBİ OLACAK!

 17.05.2015

TABİAT KENDİNİ YENİLEDİ YA İNSANLIK?

 5.05.2015

BİR YAZAR OLARAK, AK PARTİDEKİ GELİŞMELERİ NASIL DEĞERLENDİRMELİYİZ?

 28.04.2015

KARANLIK BİR TÜNELE AÇILAN KAPI, 17 NİSAN 1993!

 21.04.2015

EVET, BEN DE ORADAYDIM!

 31.03.2015

DÜNYANIN EN BÜYÜK MEZBAHASINDAYIM

 13.03.2015

AK PARTİ' DE TEMAYÜL YOKLAMASINI NASIL DEĞERLENDİRMELİYİZ?

 5.03.2015

NİÇİN YAZDIM VE NİÇİN BIRAKIYORUM?

 17.02.2015

AK PARTİ MUĞLA' DA KİM VEKİL OLMALI YA DA NASIL BİR VEKİL?

 10.02.2015

 
 
 

 

 Reklam

 Duyuru

 Reklam

 Köşe Yazıları

Ramazan Yıldırım

Ramazan Yıldırım ¬
ÜLKEYİ GEREN BİR CUMHURBAŞKANI: TAYYİP ERDOĞAN

Asım Cezayirlioğlu

Asım Cezayirlioğlu ¬
TÜRKİYE'DE "KUTUPLAŞMA"

Mehmet Uçar

Mehmet Uçar ¬
SURİYE SINIRIMIZDA NE Mİ OLUYOR?

Mesut Koç

Mesut Koç ¬
TERÖR VE BÖLGENİN AKIBETİ
 
 Reklam

 Ziyaretçi İstatistikleri
   
 Online : 4
 Bugün : 373
 Dün : 833
 Toplam : 1964130
 Ip No : 3.141.27.244
     

 Reklam

 Reklam

 Takvim

Nisan 2024

Pts Sal Çrş Prş Cum Cts Pzr
1 2 3 4 5 6 7
8 9 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30
 

 Reklam

 
 Reklam

 Reklam

 Reklam

 Reklam

 Reklam

 Reklam

 Reklam

 Reklam

 Reklam

 Reklam






RESMİ İLAN |SİYASET |EĞİTİM |GÜNCEL |ASAYİŞ |TURİZM |KÜLTÜR-SANAT |SAĞLIK |EKONOMİ |SPOR | Gizlilik Politikası


 

   © Copyright - 2012- Fethiye Haber Merkezi - ANASAYFA - Tüm Hakları Saklıdır. 


Bu sitede

Çilem.Net Haber Yazılımı kullanılmaktadır.