Açılış Sayfam Yap   Sık Kullanılanlara Ekle   

   Anasayfa          Künye          Yazar Girişi         Sitene Ekle         Arşiv          Rss Listesi

AK PARTİNİN MUĞLA' DA BAŞARILI OLMASININ YOLLARI
   
 

Ramazan Yıldırım ¬

Ramazan Yıldırım

 AK PARTİNİN MUĞLA' DA BAŞARILI OLMASININ YOLLARI

AK PARTİNİN MUĞLA' DA BAŞARILI OLMASININ YOLLARI
 Yazı Boyutu

 Tarih : 14.10.2014 - 12:21:06 


Değerli okurlar, bundan önceki ilk dört yazımızda Muğla'da Ak Parti'nin başarısızlık sebeplerinin neler olduğunu tahlil etmeye çalışmıştık. Bu yazımızda da Ak Parti Muğla' da nasıl başarılı olur, bu konudaki öneri ve görüşlerimizi dile getirmeye çalışacağız.


                       AK PARTİNİN MUĞLA' DA BAŞARILI OLMASININ YOLLARI

Değerli okurlar, bundan önceki ilk dört yazımızda Muğla'da Ak Parti'nin başarısızlık sebeplerinin neler olduğunu tahlil etmeye çalışmıştık. Bu yazımızda da Ak Parti Muğla' da nasıl başarılı olur, bu konudaki öneri ve görüşlerimizi dile getirmeye çalışacağız.
Önce yazıma şu hikâye ile girizgâh yapmak istiyorum: Bir ülkede vakti zamanında bilge bir kral varmış. Artik ömrünün son zamanlarını yaşarken,  bilge bir vezirine " bana hayati anlatan bir kitap yazıp getirin" der. Vezir de üç ciltlik bir kitap yazar ve krala sunar. Kral vezire " bu kitabı okumaya o vaktim yok, daha kısa olsun" der. Vezir kitabi bir cilde indirip krala sunar, kral yine vaktinin olmadığını, daha kısa bir kitap olmasını söyler. Vezir hayatı bir sayfa ile özetlese de kral vaktim yok okumaya, daha kısa olsun der. En sonunda bilge vezir, hayati bir cümle ile özetler, yazıya döker ve bilge krala sunar:  " İNSANLAR DOĞAR, YAŞAR, SEVER, NEFRET EDER, ACİ ÇEKER VE ÖLÜR". Bilge kral vezirinin sunduğu bu cümleyi okur ve "işte benim aradığım tam da bu" der.
Değerli okurlar biz de ilk dört yazımızda, belki biraz da fazla uzun olan tahlil yazıları yazdık. Vakti olmayanlar için isterseniz " MUĞLA'DA AK PARTİ'NİN BAŞARİSİZLİK SEBEPLERİNİ" ÜÇ BEŞ CÜMLE İLE ÖZETLEYİP, ONDAN SONRA BAŞARİ İÇİN NELER O KONUYA DEĞİNELİM.
Özetle demiştik ki;
a- tüccar zihniyetli siyasetçiler( onlar ki, her adımda bir sonraki menfaatlerini düşünürler ve parti içi yapılanmaları, karşılıklı göz yumma esasına göre olur),
b- Muğla halkının dilinden, kültüründen, örf ve ananelerinden, halkın gelenek ve göreneklerinden habersiz, kültürel yapının işleyişini anlayamamış, başarılı olmak gibi bir hedefi olmayan ithal siyaset kalpazanları.
c- sonrasında da yukarıda bahsettiğimiz iki türlü siyaset ve siyasetçi tarzının teşkilat örgütlenme ve yapılanmaları.
Değerli okurlar, yazılarımıza yapılan eleştiriler de sanki biz " Muğla'lı ya da Muğla'lı olmayan" gibi ayrım yaptığımız zannediliyor. Böyle bir ayırımı yapmak bu topraklara ihanettir. Farklılık zenginliğimizdir her zaman. Biz bir tespitte bulunmaya çalışıyoruz. Muğlalıların böyle bir derdi olsa idi, Ak Parti Muğla' da bir vekilini ve şu andaki İl başkanını Muğlalı değil diye seçmezdi.
Ancak siyaset yapan bu tiplerden de "
YEMEK YEDİĞİ TENCEREYİ PİSLETMEMELERİNİ İSTEMEK KADAR DA HAKLARİ OLSUN MUĞLALıLARIN".
Kendi hemşerilerinden temiz siyaset beklentileri olduğu gibi.

Neyse geçelim bunları.
Değerli okurlar, önce şu tespitin iyi farkında olmak lazım. Siyaset yapılan meslek dallarının ya da yapılan işlerin en zoru ve başarı yüzdesi en düşük bir alandır fertler bazında baktığımız zaman.
Siz siyaset yapıyorsanız hep beklentiler sizden olur. Herkese selam vereceksin, somurtma hakkin yok, herkesin işine koşturacaksın. Cenazeye, düğüne velhasıl bir çok yerde olman bir toplumsal taleptir. Sokakta vatandaşın ayağına bir taş dokunsa, üzerine bir çamur sıçrasa sorumlusu siyasetçidir. Kısaca siyasetçiden beklenti çoktur; özellikle taşra tipi yerlerde. Yani siyasetçiyi halk kahraman Türk askeri gibi görmek ister, acıkmaz, yemez, susamaz, çoğaltabilirsiniz bunları.
Ben kendi adıma temiz siyaset için yola çıkan siyasetçilere büyük bir saygı duyuyorum. Büyük bir özveri ve cesaret işi yaptıkları. Ama bir o kadar da saygıya değer bir davranış.
Özellikle Muğla gibi bir uçtan bir ucu nerede ise 500 km olan bir coğrafya da ilde siyaset yapmak ve hem de temiz. Alkışlanacak bir durum.
Esas konumuza gelelim başarı nasıl gelir?
İlimizde öyle insan katliamı yapildi ki, öncelikle bu küskünler ordusu ile bir barış yolları aranmalı ve bu insanlar tekrar partiye kazandırılmalı,
İşin başından başlanarak, gerek delege seçimleri ve gerekse mahalle temsilciliklerinin seçiminde azami özen gosterilerek, kendi adamımız olan değil, partinin adamı olan insanlar ve davaya inanan insanlar, delege ve parti temsilcisi seçilmeli. Bazıları hemen buna itiraz eder, " efendim zaten tek adaylarla kongreye gidiyoruz, delegenin ne önemi var" ?
Delegenin ve temsilcinin şöyle önemi var: bir kahvehaneye gidip bacak bacak ustune atıyor ya da resmi bir kuruma gidip," ben delegeyim benim işimi yapacaksın" diyor. Kahvehanedeki onu taniyan vatandaş ,koylu ya da resmi kurumdaki görevli sonra da başlıyor homurdanmaya: bu mu Ak Partili şimdi?  Ya da bir parti yetkilisini arıyor, benim şu işim var yapılacak. Öbür taraftaki benim saf temiz köylü vatandaşım da işte bizimkilerin delege yaptığı Ak Partili diyor. Başka bir şeye gerek var mı zaten. Bu sözleri Muğla' da çok duyduk.
Onun için şimdi Ak Parti' nin delege seçimleri var ve çok önemli.
Tüccar zihniyetli insanlardan bu parti arındırılmalı,
Siyasetini ihalelerle pekiştirmeye uğraşanlar ve başaranlardan bu parti kurtulmalı,
İhale ve rant üzerine kurulu bir düzen tesisi yaptıkları fısıltı gazetesi ile ortalığa yayilan ve bir hayli pis kokular gelen bazı yönetimler tavsiye edilmeli,
Siyasetin sermayesi insandır ve Ak Parti tabandan Muğla’da gelecekte kendisini temsil edecek insanları kuşakları  yetiştirememiştir. Derhal gelecek için genç kadrolar oluşturulmalı,
Yönetimler ve teşkilatlar oluşturulurken iyi değerlendirme ve analiz yapılarak oluşturulmalı ki; iki de bir teşkilat ve yönetim değişikliğine gidilmemeli.
Bu kadar geniş bir coğrafyada siyasette başarı  ancak ehliyet ve liyakate ve ayni zamanda güvene dayalı bir işbirliği olursa gelir. Böyle bir sistem kurulmalı,
Parti elbette ki büyüyecek, yeni katılımlar olacak, ancak yıllarca partiye emek verenlere vefasızlık yapılmamalı. Ehliyet ve liyakate göre değerlendirilmeli insanlar.
Baş ayak, ayak ta baş olmamalı,
Artik insanları dağıta dağıta kira kira adam kalmayacak, parti bir an önce bu kasaplardan temizlenmeli,
Güven ile ilgili  büyük bir tereddüt var, partideki insanların birbirine, yöneticilere ve tabanın teşkilatlara güveni tekrar tesis edilmeli,
Bir siyasi partideki teşkilatlarda olması gereken en büyük özelliklerden bir kaçı, güven, şeffaflık, istişareye açık olmasıdır ki bu hususlarda çok büyük problem vardır derhal çözüm bulunmalı,
Artik insan harcama donemi sona ermeli ve fillerin zücaciye dükkanını  dağıtmalarına müsaade edilmemeli,
Siyaset tarzımız insan harcama üzerine değil insan kazanma üzerine olmalı,
Belediye başkan adayları son üç ayda değil, en az bir sene önceden belirlenmeli ve ona göre çalışma yapılmalı,
parti siyaset ve duruşunu kendi dinamiklerinden alarak berlemeli,
Artik İlde  Partinin politika ve yöntemleri belirlenirken, geniş istişare heyetleri oluşturulmalı,
Partinin önemli noktalarındaki kişilerin siyaset yapma tarzları ve ilişki biçimleri, dünyaya olan düşkünlükleri herkesin diline düşmüş olup, muhakkak parti bu tiplerden makamı ne olursa olsun temizlenmeli,
İçinde bulunduğu davasını, bir kaç cümle ile savunmaktan aciz ve davasına inanmayan tiplerden parti temizlenmeli,
Bu kadar küskünlerin olduğu, insanların şahsiyetlerinin rencide edildiği bir yerde başarılı olmak mümkün değildir ve bütün bu küskünlerin bir araya getirilip partinin toparlanması lazım, bunu içinde bir ağabeylik, büyüklük yapacak insana  ihtiyaç vardır; bu yol araştırılmalı,
Siyaset yapanların parası olmalı algısı değiştirilmeli, zira o parayı bulmak için meşru olmayan yollara sapanlar çoğalmakta,
Siyasetle uğraşanların paradan ziyade, ahlaki ve liyakati olmalı, aksi takdirde ahlaksızların kurduğu bir siyasi düzen içinde kalmak içten bile değildir,
Bütün sermayeleri yalan ve entrika üzerine kurulu tipler, sizlerin bir gününüzün yalan ve entrikadan, düzenbazlıktan uzak geçtiği günleri görebilecek’miyiz acaba?
Değerli okurlar, velhasıl ne zaman ki " namuslular da namussuzlar kadar cesur olursa, işte o zaman Muğla' da Ak Parti başarılı olacaktır.
Değerli okurlar ebetteki bizler de insanız ve hata yaparız. Onun için bu sitedeki ilkyazımda edep dairesindeki eleştirilere açık olduğumu söylemiştim.
Bizim geçen yazılarımıza bakarak Ak Parti davasına saldırdığımı söyleyecek kadar farklı anlayışta insanlar çıktı. Peki, ne demişim " herhangi sıradan bir parti olmayan, hem ülkemizin hem de dünyadaki mazlumların geleceği için çok önemli olan, devrim niteliğindeki icraatlara imza atan bir partinin, Ak Parti'nin beş on tane şahsi ihtiras ve ikbal peşinde muhterislerin elinde erimesine göz mü yumacağız"? Cümlemiz bu.
Değerli dostlar, öyle tipler vardır ki hayatta, bunlar ki varlıkları efendilerine, sahiplerine bile zarar verir.
Bizim güzel bir atasözümüz vardır: ürmesini bilmeyen it, sürüye kurt getirir. Çobanlara tavsiyem, sürülerine koruyucu olarak besledikleri itlerine önce ürmesini bir öğretsinler. Aksi takdirde sürüye kurtlar dadanacak.
Değerli okurlar, bu yola çıkarken ne kadar riskli ve tehlikeli yol olduğunu bilerek çıktım. Bir arî kovanının içine çomak soktuğumun farkındayım. Kovanların içindeki arıların cinsini siz takdir edin.
Elbette ki yolda giderken paçamıza yapışacaklar olacaktır ve bu hayatın da ya da böyle yolların da bir cilvesidir. Paçamıza yapışanların, serseri mayın gibi yolumuzun üzerinde bitiverenlerin birazcık üzerilerindeki  toprağı kaldırdığında, "aman Allahım"ne kişilik ve şahsiyetler.
Değerli okurlar, siz siz olun, sizin yokluğunuzda arkanızdan hayırla yad edecek bir kaç kişi de olsa muteber şahitleriniz olsun. Bu dünya olumlu dünya, yarın imam sorduğunda "nasıl bilirsiniz" diye. İyi biliriz diyen muteber şahitleriniz olsun. Allah korusun ölümüze toprak atarken insanlara tükürtmeyelim.
Onun için siz siz olun yolunuzda karşınıza çıkanlara ilişmeyin, bir büyüğün dediği gibi "onu yolun kenarına bırakıp" yolunuza devam edin, aksi takdirde yol alamazsınız. Ben de öyle yaptım.
Gerçek âlemdeki fitne fücur ve fesatlıklarını sahte hesaplarla sanal âleme taşıyanların şerrinden Allaha sığınırız.
Ruhu, karakteri ve dünyası, kara olanın okulu ak olsa ne yazar, yeşil olsa ne yazar.
İbn’i Sina’nın dediği gibi " kendinin ne olduğunu bilen insan, bazı kendini bilmezlerin onun hakkında söylediklerinden etkilenmez".
Değerli okurlar ilim irfan sahibi olmak çok önemli tabi ki ama, Ziya Paşa ilim sahibi olup ta irfan sahibi olmayanlara zamanında

" Bed asla necabet mi verir hiç üniforma,
Zer -düz palan vursan eşek yine eşektir".
Değerli okurlar biliyorum ki, bir ilçede dönen entrikadan ne zaman bahsedeceğimi merak ediyorsunuz. Haklısınız ama şu hikayeyi de anlatayım da sözlerimizi bitirelim: Vakti zamanında bir kral varmış. Zamanın öğretmenleri kralın annesinden, babasından bahseder, babasının ismi şu, annesinin ismi şu diye anlatırlarmış. Öğrencinin biri dayanamayıp sormuş:" öğretmenim kralımızın dedesi kim"? Hoca çocuğun kulağına eğilir ve " oğlum sus ortalığı karıştırma, biz elli yılda babasını zor bulduk" der.

Değerli okurlar, "Muğla bir tosuncuk yetiştireceğim" diye kaç yılını heba etti. Ben de yetiştirilen bu tosuncuğu bulmak için kaç yıl bekledim. Sonra da tosuncuk hakkında yazmak haftalarımı aldı da merakla bekliyorsunuz " bu tosuncuk kim" ona da sıra gelecek.
İlçeye de sıra gelecek dostlar azıcık sabır.
Sevgi ve Mehabetle kalın.
           Av. Ramazan YİLDİRİM




Yazdır

Word'e Aktar

Yorum Ekle Tavsiye
 
1 2 3 4 5   Bu Yazıya Toplam 15 Puan Verildi
 Kaynak :  Ramazan Yıldırım

 Kategori  SİYASET

2345 Kişi Tarafından Okundu.

Yorum ( 0 )   

Kayıtlı Yorum Bulunmuyor.

 

 Bu Yazara Ait Diğer Yazılar

ÜLKEYİ GEREN BİR CUMHURBAŞKANI: TAYYİP ERDOĞAN

 21.07.2015

AK PARTİ'DE LİDER SORUNU MU VAR , BİR YAZARA REDDİYE

 5.07.2015

MİLLETİN BABALIĞINDAN DEVLETIN BABALIĞINA!

 22.06.2015

KANTARIN TOPUZU!

 10.06.2015

İKTİDAR VE BASIN KAVGASI, PEKİ KİM HAKLI?

 3.06.2015

KAVGANIN TARAFLARI KİM? BASIN KAÇINCI KUVVET?

 25.05.2015

SONLARI MENDERES GİBİ OLACAK!

 17.05.2015

TABİAT KENDİNİ YENİLEDİ YA İNSANLIK?

 5.05.2015

BİR YAZAR OLARAK, AK PARTİDEKİ GELİŞMELERİ NASIL DEĞERLENDİRMELİYİZ?

 28.04.2015

KARANLIK BİR TÜNELE AÇILAN KAPI, 17 NİSAN 1993!

 21.04.2015

EVET, BEN DE ORADAYDIM!

 31.03.2015

DÜNYANIN EN BÜYÜK MEZBAHASINDAYIM

 13.03.2015

AK PARTİ' DE TEMAYÜL YOKLAMASINI NASIL DEĞERLENDİRMELİYİZ?

 5.03.2015

NİÇİN YAZDIM VE NİÇİN BIRAKIYORUM?

 17.02.2015

AK PARTİ MUĞLA' DA KİM VEKİL OLMALI YA DA NASIL BİR VEKİL?

 10.02.2015

 
 
 

 

 Reklam

 Duyuru

 Reklam

 Köşe Yazıları

Ramazan Yıldırım

Ramazan Yıldırım ¬
ÜLKEYİ GEREN BİR CUMHURBAŞKANI: TAYYİP ERDOĞAN

Asım Cezayirlioğlu

Asım Cezayirlioğlu ¬
TÜRKİYE'DE "KUTUPLAŞMA"

Mehmet Uçar

Mehmet Uçar ¬
SURİYE SINIRIMIZDA NE Mİ OLUYOR?

Mesut Koç

Mesut Koç ¬
TERÖR VE BÖLGENİN AKIBETİ
 
 Reklam

 Ziyaretçi İstatistikleri
   
 Online : 1
 Bugün : 651
 Dün : 623
 Toplam : 1952056
 Ip No : 34.231.109.23
     

 Reklam

 Reklam

 Takvim

Mart 2024

Pts Sal Çrş Prş Cum Cts Pzr
1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
 

 Reklam

 
 Reklam

 Reklam

 Reklam

 Reklam

 Reklam

 Reklam

 Reklam

 Reklam

 Reklam

 Reklam






RESMİ İLAN |SİYASET |EĞİTİM |GÜNCEL |ASAYİŞ |TURİZM |KÜLTÜR-SANAT |SAĞLIK |EKONOMİ |SPOR | Gizlilik Politikası


 

   © Copyright - 2012- Fethiye Haber Merkezi - ANASAYFA - Tüm Hakları Saklıdır. 


Bu sitede

Çilem.Net Haber Yazılımı kullanılmaktadır.