DAVETİYE ve KANLI DÜĞÜN
Sıcak gündemin bize söylediğine
bakarsanız, IŞİD mensupları Suriye'nin kuzeyinde kurulan özerk Kürt
yapılanmalarından birine(Kobani'ye
gerçek adı Ayn el Arap) saldırdı. Bu saldırı sonucu zorda kalan
siviller Türkiye'ye iltica etti. PKK'nın Suriye kolu PYD ile IŞİD arasındaki
silahlı mücadele oldukça kızışınca ABD ve koalisyon güçleri(Niçin böyle bir birliktelik kuruldu ve bu koalisyon kimlerden oluşuyor?),
IŞİD hedeflerini havadan bombalamayla yetindi. Türkiye, yabancı askerlere kendi
topraklarımızı açmayı da içeren tezkereyi meclisten geçirdi ve ordusunu olası
bir sınır ötesi operasyona hazırladı. CHP ve HDP tezkereye karşı çıktı; bazı
rezervlerine rağmen MHP ise hükümetin bu talebine destek verdi. PKK'nın siyasi
kanadı HDP, sempatizanları ile ülkemizdeki şehir yapılanmalarına sokak eylemleri
çağrısı yaptı. Bir süre önce salıverilen KCK tutuklularının organizasyonuyla doğu
kentlerimiz başta ülkemiz savaş alanına döndü; ölümler oldu. Başbakan DAVUTOĞLU,
özetle kamu düzenini sağlama konusunda
kararlı oldukları, çözümün devam edeceği, Esad'ı devirmeyi de içine alan bir
askeri müdahaleye sıcak baktıkları ve bu şartla karadan Suriye'ye
girebilecekleri, HDP'nin siyasi parti gibi sorumlu davranması gerektiği ve ne
istediniz de vermedik mealinde bir açıklama yaptı.
Biz vatandaşlar olarak güney sınırımızdaki bu gelişmeleri nasıl okumalıyız
acaba? Öncelikle IŞİD'in arkasında
kim ya da kimler var sorusunu cevaplamak, olan biteni doğru anlamak için hayati
öneme sahip. IŞİD güçleri, Irak'ta Şiilerce merkezi hükümete dahil edilmeyen ve
dışlanan Sünni halk tarafından mutlaka destekleniyor. Bu yapıya ülke dışından
çeşitli gerekçelerle katılan silahlı savaşçılar da var. Baas kalıntıları da
IŞİD'in içinde hatırı sayılır bir yer tutuyor olabilir. Ancak son tahlilde IŞİD, bölgede bir Kürt Devleti kurulmasına ve
İsrail'in güvenliğine dönük bir Haçlı davetiyesidir. OBAMA sonrası
iktidara gelmesi beklenen Cumhuriyetçilerin siyasi programlarının ayak sesleri
olarak görmeliyiz IŞİD'i. Cumhuriyetçilerin kendi işgal girişimlerinin
öncesinde yaşanacak kanlı düğün için bir davetiyedir IŞİD. İyi bakıldığında bir
yönüyle bölgedeki özerk Kürt yapılanmalarına meşruiyet sağlamakta, dünyanın
ilgisini bu konuya odaklandırmakta ve Kürtlerin silahlandırılmasının önündeki zihinsel
engelleri kaldırmaktadır. Silah satışlarından elde edilen yüksek karlar ve
İslama dönük dünyada oluşturulacak negatif algı da işin bonusu olarak Batının
kazanç hanesine yazılmaktadır. Günün
sonunda anlaşılan, kaos ortamında bölgenin zenginlikleri batıya akmaya devam
edecektir.
PKK'nın siyasi kanadı HDP ne
yapmak istiyor bu çağrı aracılığıyla? Muhtemel
bir kalkışmanın provaları olarak görmeliyiz bu sokak hareketlerini. Hem
tezkereye karşı çıkıp hem de vatandaşlarımızın akrabalarının yaşadığı drama
hükümet ses çıkarmıyor demek, tam manasıyla çok yüzlülüğün bir tezahürüdür.
Peki ne tür bir yardım istiyorsunuz sorusuna bağımsızlık savaşçılarına silah
desteği istiyoruz diyen PKK, bir anlamda kendi devletçiklerini Türk hükümeti
üzerinden kurmak sevdasını ortaya koymaktadır. Onları bu kadar arsızlaştıran
çözüm süreci adı altında başlatılan ve 'bebek
katili' olarak bildiğimiz terör elebaşının gelinen noktada 'bir bilen' konumuna yükseltilmiş
olmasıdır. Özellikle son on yılda zaman kazanarak idari şehir yapılanmalarını,
mahkemelerini, askeri yapılanmalarını tamamlayan; bölgede yerel yönetimler
üzerinden hakimiyet kuran ve üzerindeki terörist örgüt algısını kırarak siyasi
bir figür konumuna gelen PKK, KCK ve HDP çizgisi, ileride kendi nüfuz alanında
rakip olması muhtemel eski Hizbullah mensuplarının bölgede oluşturdukları HÜDA-PAR
türü yapılanmalara kesinlikle müsaade etmeyeceğini ilan etmiş oluyor bu son ölümler aracılığıyla.
Açıkçası, hükümetin tam olarak nerede durduğu ve hangi eylem planlarının
var olduğu meçhul bu süreçte. Bir
defa Esad gitsin söylemi destek bulmadı dünyada. Bırakın Rusya'yı, dönemsel de
olsa ABD bile Esad ile işbirliği halinde bugün. Sınır ötesinde tampon bölge oluşturma ile uçuşa yasak bölge ilan etme fikri
ve çabaları, oldukça geç kalınmış cılız sesler olarak ortada kaldı. 6 ayda
Esad gider diyerek çıkılan ve yaklaşık 3,5 yıldır devam eden bir savaşın
sonucunda güçlenen bir Esad var karşımızda. Önce Özgür Suriye Ordusu'na karşı
PYD ve IŞİD ile işbirliği yapan sonra da PYD için IŞİD ile IŞİD için ise ABD ve
koalisyon ile beraber hareket eden Şam yönetimi, İsrail ile beraber halihazırda
kazanalar tarafında yer alıyor. Bölgede
kurulacak olası bir Kürt Devleti İran, Irak ve Türkiye ile mukayese edildiğinde
en az Esad yönetimi için kayıp
sayılacaktır. PKK ve onun siyasi temsilcisi HDP'in, PYD üzerinden Şam
yönetimi ile kurduğu irtibatın kırılması; bölge halkına erk olarak kimi muhatap
alacağı hususunda zemin kayması yaşatılmaması ve ülkemizin diğer
vatandaşlarının 'Bölgemde yine ne oluyor?'
türü kaygılarının sağlıklı biçimde giderilmesi Büyük Fotoğraf'ın acil önerileridir.
Görülmelidir ki mesele, sadece bebek
katilinin inisiyatifine bırakılamayacak kadar ciddiyet arz etmektedir.
v ÇAĞRI:Bütün iştahlı Kürtleri, bilinçaltlarında aralıklarla depreşen
bağımsızlık heveslerinden vazgeçmeye; bu girişimin kendilerinin ve bölgenin
hayrına olmadığını görmeye; hükümeti de kendisine davetiyesi ulaşan bu kanlı
düğüne(Suriye'ye müdahaleye) katılmamaya davet ediyorum. Her defasında düğün
evinde eğlence bittikten sonra gelini alan gidiyor ve bize etrafı toplamak
kalıyor çünkü...