Açılış Sayfam Yap   Sık Kullanılanlara Ekle   

   Anasayfa          Künye          Yazar Girişi         Sitene Ekle         Arşiv          Rss Listesi

YENİ KURULAN PARTİLER
   
 

Mehmet Uçar ¬

Mehmet Uçar

 YENİ KURULAN PARTİLER
 Yazı Boyutu

 Tarih : 4.12.2014 - 11:24:34 


Oy kullanma yeterliliğine sahip tüm vatandaşlarımızı, seçimlere kadarki sürede rey vermeyi ya da vermemeyi düşündüğü siyasi partilerin, 'nasıl bir Türkiye düşledikleri' sorusuna verdikleri cevabı araştırmaya ve ona göre vatandaşlık görevlerini yerine getirmeye davet ediyorum. Zira rey vermek, sorumluluğa ortak olmaktır. Acaba görev alarak doğrudan ya da tercih ederek dolaylı biçimde icraatlarına ortak olduğumuz eski-yeni siyasi partileri ve programlarını ne oranda tanıyoruz?


YENİ KURULAN PARTİLER

            Bir genel seçim dönemi daha yaklaşıyor değerli okurlarım. Şunun şurasında seçime altı ay gibi bir süre kaldı ve siyasi arenada kıpırdanmalar başladı. Bazı partiler olağan kongrelerini tamamlamanın derdinde bazı siyasi figürler de yeni yapılanma ve oluşum arayışları içinde. Vatandaşlarımızın iktidar sorumluluğunu emanet edebileceği yüze yakın siyasi parti var bugün. Ülke insanının önüne konulan her tercih seçeneği bir imkan olduğu kadar bir kafa karışıklığı da oluşturuyor. Maalesef bizim, tüzük ve programları okumadan, lideri ve partilerin basındaki görünürlükleri üzerinden değerlendirmeyle oy kullanan bir seçmen kitlemiz mevcut. Öyle ki sandıktaki yönelimimizin belirlenmesinde liderlerin karizması ve polemikçi üslubuyla sesinin meydanlarda rakiplerden daha gür çıkması, o partinin gerçekleştirmeyi vaat ettiği amaçlarını ikinci planda bırakabiliyor. Hatırı sayılır bir seçmen kitlesi de ilk tercih olarak oy vermeyi düşündüğü partinin barajı geçebileceğine, seçimi kazanabileceğine inanmadığı için desteğini birinci gelmesi muhtemel olana kaydırabiliyor. Siyasi tarihimiz biraz da ehveni şer yaklaşımıyla, medyanın yoğun propagandasıyla, halka dönük popülist seçim rüşvetleriyle iktidara getirilen ve sonra da baraj altında bırakılan partilerin çöplüğüne dönüşmüş durumda.

            Siyasi partilerimiz, acaba kuruluşlarından bu yana nasıl bir intiba bırakmışlardır? Biliyorsunuz, CHP devleti kurmakla övünen bir parti ve bu övünç günleri o kadar uzun sürdü ki çok partili siyasi hayata geçildikten sonra 1961 ihtilalıyla kendisine bırakılan ve 1974 yılındaki milletvekili transferleriyle kurulan hükümetleri saymazsak bir defa bile tek başına iktidar olamadı. Bu durumu, halkın talepleriyle örtüşen yeni politikalar üretememesiyle de açıklayabiliriz; parti içi sarsıntıların bir türlü durulmak bilmemesiyle de. Bir kaç kez 'Anadolu Solu, Yeni CHP' sloganlarıyla farklı zamanlarda geniş halk kitleleriyle buluşmayı denese de parti merkezindeki belirleyici ana unsurların esneme krizi nedeniyle bu türden girişimler hep kadük kaldı. MHP ise meclisteki varlığı kasko, fren ve emniyet sübabı olarak görülen; ancak doğrudan iktidar sorumluluğu verilmeye, güvenlik ihtiyacının yoğunlaştığı dönemler hariç, üst kadroları itibariyle hazır görülmeyen bir parti. Ancak bugün, bölünme ve özerklik tartışmalarıyla birlikte yeniden kendisine ilgiyi arttıran bir durumda. İktidardaki AKP'nin son dönemindeki eğitimden iç güvenliğe, ülke bütünlüğünün korunmasından samimi dindar insanların yaşadığı zihinsel kırılmaya ve ruhsal kopuşa, ahlaki çözülmeden adaletin dip yapmasına kadar çeşitli politikalarından endişe duyan vatandaşlarımızın daha farklı arayışlar içine girdikleri de bir vakıa. İnsanın zihnine, bölgemizde ve ülkemizde aktif politika belirleyiciliğine soyunan üst akıl sahiplerinin bugünleri öngördükleri ve bu yüzden milletin önüne alternatif sunma olasılığının yüksekliği nedeniyle BBP lideri Muhsin YAZICIOĞLU'nu ortadan kaldırdıkları endişesinin düştüğü bir ortamda karşımıza birden fazla yeni parti çıktı.      

            Şimdilerde politika kervanına katılan  siyasi partiler Prof. Dr. Abdurrahman KARSLI'nın Merkez Partisi, Prof. Dr. İdris BAL'ın Demokratik Gelişim Partisi, eski İçişleri Bakanı İdris Naim ŞAHİN'in Millet ve Adalet Partisi ve Emine Ülker TARHAN'ın Anadolu Partisi. Millete hizmet noktasında siyaseten köklü bir anlayışın ete kemiğe bürünmüş hali değilse eğer, politik arenaya çıkan çoğu yeni parti, prematüre bebek gibi kalıyor. Fakat konjonktürel durumun ve bazı dönemsel gelişmelerin ise kulvara katılan yeni partilere şans getirdiğini görüyoruz. Seçim öncesi ekonomik bir kriz yaşanmadıysa vatandaşlarımızın yeni kurulan siyasi partilere kısa vadede pek de rağbet etmediklerini söyleyebiliriz. Partilerin teşkilatlanma güçlükleri, siyasetin finansmanı meselesi, vitrindeki yüzlerin kim ya da kimler olacağı ve yüzde onluk seçim barajı nedeniyle yeni kurulan bu partilerin nereye oturacağını şimdiden öngörmek çok zor. Son dönemde, ülkeyi 12 yıldır yöneten AKP'nin içinden iki ve aynı cenahtan bir olmak üzere toplamda üç; ana muhalefet CHP'nin içerisinden de bir yeni partinin çıkması 'parti içi demokrasi ve sürükleyici liderlik sorunu' açısından irdelenebilecek hususlar.

             Bizler ise yaptıklarımız kadar yapmadıklarımızdan da pişman olmamak için sade seçmenler olarak işe tüm siyasi partilerin işsizliğin azaltılması, gelirlerin dağıtılmasında belirleyici olması gereken kıstaslar, egemenlik alanlarımızın korunması, çevre sorunları, gençliğin geleceğe hazırlanması, üretim-tüketim ilişkileri, dış politikada atılacak öncelikli adımlar, yasama-yürütme ve yargı faaliyetlerinde izlenecek rota, sağlık politikaları, bireyin yönetimdeki konumu, siyasetin finansmanının nasıl sağlanacağı, medya-hükümet münasebetleri, hukukun üstünlüğü ve bağlayıcılığı, adaletin tesis edilme hızı ve tarafsızlığı, yolsuzluk ve yoksullukla mücadele ve sosyal devletin işlevleri gibi tasavvurlarını araştırarak başlayabiliriz. 

v   ÇAĞRI: Oy kullanma yeterliliğine sahip tüm vatandaşlarımızı, seçimlere kadarki sürede rey vermeyi ya da vermemeyi düşündüğü siyasi partilerin, 'nasıl bir Türkiye düşledikleri' sorusuna verdikleri cevabı araştırmaya ve ona göre vatandaşlık görevlerini yerine getirmeye davet ediyorum. Zira rey vermek, sorumluluğa ortak olmaktır. Acaba görev alarak doğrudan ya da tercih ederek dolaylı biçimde icraatlarına ortak olduğumuz eski-yeni siyasi partileri ve programlarını ne oranda tanıyoruz?     




Yazdır

Word'e Aktar

Yorum Ekle Tavsiye
 
1 2 3 4 5   Puan Yok  
 Kaynak :  Mehmet Uçar

 Kategori  GÜNCEL

516 Kişi Tarafından Okundu.

Yorum ( 0 )   

Kayıtlı Yorum Bulunmuyor.

 

 Bu Yazara Ait Diğer Yazılar

 
 
 

 

 Reklam

 Duyuru

 Reklam

 Köşe Yazıları

Ramazan Yıldırım

Ramazan Yıldırım ¬
ÜLKEYİ GEREN BİR CUMHURBAŞKANI: TAYYİP ERDOĞAN

Asım Cezayirlioğlu

Asım Cezayirlioğlu ¬
TÜRKİYE'DE "KUTUPLAŞMA"

Mehmet Uçar

Mehmet Uçar ¬
SURİYE SINIRIMIZDA NE Mİ OLUYOR?

Mesut Koç

Mesut Koç ¬
TERÖR VE BÖLGENİN AKIBETİ
 
 Reklam

 Ziyaretçi İstatistikleri
   
 Online : 38
 Bugün : 529
 Dün : 2337
 Toplam : 2377560
 Ip No : 216.73.216.216
     

 Reklam

 Reklam

 Takvim

Aralık 2025

Pts Sal Çrş Prş Cum Cts Pzr
1 2 3 4 5 6 7
8 9 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30 31
 

 Reklam

 
 Reklam

 Reklam

 Reklam

 Reklam

 Reklam

 Reklam

 Reklam

 Reklam

 Reklam

 Reklam






RESMİ İLAN |SİYASET |EĞİTİM |GÜNCEL |ASAYİŞ |TURİZM |KÜLTÜR-SANAT |SAĞLIK |EKONOMİ |SPOR | Gizlilik Politikası


 

   © Copyright - 2012- Fethiye Haber Merkezi - ANASAYFA - Tüm Hakları Saklıdır. 


Bu sitede

Çilem.Net Haber Yazılımı kullanılmaktadır.