İnsan doğası gereği övülmeyi sever. Olumsuzluklardan pek hoşlanmaz. Her zaman sırtının sıvazlanmasını bekler. Adaylar şunu bilmeli. Her seçmen sizi desteklemeyebilir. Herkes nezaket kurallarını bilmeyebilir. Ya da sizi tahrik eden bir seçmen grubuyla da karşı karşıya kalabilirsiniz.
SEÇİM KAZANMA TAKTİKLERİ
30 Mart'ta yapılacak olan mahalli seçimlerle ilgili siyasi partilerin adayları belli oldu. Gün geçtikçe partilerde ve partililerde seçim heyecanı artmakta. Her aday, belediye meclis adaylarını kamuoyuna ilan ettiği zaman biraz daha gerçekçi yorumlar okuyacağız. Hangi adayın avantajlı olup olmadığı hakkında tahminler biraz daha mantıklı olacak. Normal zamanlarda yerel seçimler ağırlıklı olarak adaylar üzerinden kampanya yapılır. Bu yıl ise biraz farklı. Son dönemde ortaya çıkan operasyonlar Türk siyasetinin kampanya şeklini değiştireceğe benziyor. Toplumun seçimlere bakışında değişiklikler ortaya çıkacak. Yerel kampanyadan ziyade parti liderlerinin söylemleri toplumu önemli ölçüde etkileyecek. Zaten epey zamandan beri seçimlerin yerel olmaktan çıkıp genel seçim havasına büründüğü görülmekte. Bu seçimlerde bir anlamda iktidarın oylaması yapılacak. Veya tersi muhalefetin ne kadar oy alacağı ortaya çıkacak. Ülkenin genel siyaseti ortada. Ancak biz yine de adaylara yardımcı olma bakımından bazı ip uçları verelim. Bu dönemde neler yaparsak netice alabiliriz? Vatandaşla karşı karşıya geldiğimiz zaman nasıl bir davranış sergileyelim ki netice alalım. Nihayetinde bir yerin yönetimine talip olan siyasetçiler 30 Mart'a kadar heybelerinde neler varsa ortaya dökecekler. Bazı adaylar işi genel siyasete bırakarak sonucu bekleyecek. Bazıları ben olmazsam burası yönetilmez egosu ile topluma bir basamak yüksekten seslenecekler. Bazıları da vatandaşa her şeyi olduğu gibi anlatma yoluna gidecekler. Toplumu aşağılamadan, “devlet vatandaş için” ilkesini benimseyerek netice alma yoluna gidecek. İşte biz amacı gerçekten hizmet olan, vatandaşın parasını namusu olarak kabul edenlere seçim kazanma taktiklerinin bazılarından bahsedeceğiz. Bazıları biz bu işi yıllardan beri icra ediyoruz sen ne anlarsın diyebilir. Zaten bu yazı da onlar için değil. Her gün yeni bir şey öğrenmeliyim, akıl akıldan üstündür diyenler için yazılmıştır bu yazı. Adaylar için birinci öncelik kendilerini topluma anlatmak. Siz, insanlar beni ne kadar tanıyor derseniz deyin seçim döneminde topluma kendinizi anlatmak zorundasınız. Bunun için birinci öncelik kampanyayı yapacak profesyonel bir ekibin olması gerekir. Adaylar mutlaka önceden hazırlık yapmalılar. Gidilecek olan yer, ister oy verecek kitle olsun ister küçük bir grup olsun orada sergileyecek olduğumuz performans bizim için çok önemlidir. Orada ortaya çıkacak olan bir görüntü "bu aday burayı yönetebilir" algısının oluşmasına sebep olacaktır. Adaylar, seçmenleri "adam" yerine koymalıdırlar. İnsanların yaşam durumuna göre davranmalılar. Hitap ederken kişilerin yaşamış olduğu dünyanın dili çok önemlidir. Zira bu anlayış "bu aday bizden biri" algısının oluşmasına neden olacaktır. İlk izlenimler her zaman önemlidir. Nezaket hiçbir zaman elden bırakılmamalı. Kentte hayatını devam ettiren bir işçi ve köyde hayatını sürdüren bir çoban ile aynı iletişim dili kullanılmaz. Aday bir konuyu muhatabına ifade ederken kullanacak olduğu dil, söyleyiş tarzı önemlidir. Meramını anlatırken kullandığı jest ve mimikler önemlidir. Bizim ne anlattığımız kadar neyi nasıl anlattığımız çok daha önemlidir. İnsan doğası gereği övülmeyi sever. Olumsuzluklardan pek hoşlanmaz. Her zaman sırtının sıvazlanmasını bekler. Adaylar şunu bilmeli. Her seçmen sizi desteklemeyebilir. Herkes nezaket kurallarını bilmeyebilir. Ya da sizi tahrik eden bir seçmen grubuyla da karşı karşıya kalabilirsiniz. Burada yapılması gerekenler vardır. Birincisi insan olarak olumsuz anlamda eleştiriye hazır olmalıyız. Hayat olumlu ve olumsuz tarafları ile bir bütündür. Aday böyle bir durum ile karşı karşıya kaldığı zaman ilk önce soğukkanlı olmalıdır. Karşıdaki kişinin bir müddet konuşmasına müsaade etmelidir. Bu yolla kişinin rahatlamasına yardımcı olmuş oluruz. Karşıdaki kişinin her sözüne cevap verme yolunu seçmemeliyiz. Adaylar için bir başka önemli husus adayın giyim kuşamıdır. Hani bir söz vardır; İnsan giyimi ile karşılanır bilgisi ile yolcu edilir demişler. Nere gidersek gidelim her zaman düzgün bir kıyafet artı değerdir. Burada şuna dikkat edilmeli. Bazı adaylar ne güzel giyiniyorlar. Ancak etrafındaki kişiler ise tam bir tezat teşkil ediyor. İnsan bir adaya bakıyor bir etrafına. En sonunda "Allah’ım bula bula bunları mı bulmuş" yargısı oluşuveriyor. Ortaya çıkan bu olumsuzluğun kaldırılması için ayrıca bir enerji gerekecek. Sevgili dostlar Seydikemer adayının stratejisi ile Fethiye adayının stratejisi bir olamaz. Birinde yeni bir ilçe var. İnsanlar yeni ilçenin nasıl yönetileceğinden tutun da neler yapılması gerektiğine kadar birçok sorunun cevabını bulma derdine düşecekler. Ya da adaylar bu sorulara ne kadar cevap verebilirlerse daha fazla yol alacaklardır. Fethiye'de toplum şehrin daha fazla güzelleşmesi ile ilgili olurken Seydikemer'de alt yapı yatırımları ön plana çıkacaktır. Burada şunu hemen belirtelim. Fethiye adaylarının en önemli önceliği trafik sorununun halledilmesidir. İhtiyaç olursa inşallah haftaya aynı konuya devam ederiz. asimcezayirlioglu@hotmail.com