|
|
|
|
|
|
|
|
ZİHNİYET SORUNU |
|
|
|
Tarih : 15.12.2015 - 10:48:10 |
|
|
Bulunduğumuz coğrafyada çıkarları için Suriye ve Irak'ta çöreklenen ülkelerin neden burada olduğuna bir çift laf etmeyenler, Ortadoğu'nun son dönemdeki tüm problemlerini Türkiye'ye (siz bunu Ak Parti iktidarı anlayın) yıkmaya çalışanlar neye hizmet etmektedirler, ya da hangi zihniyete sahiptirler. Ortadoğu'da İsrail'in güvenliği için her türlü hukuksuzluğa izin verilirken, buna sebep olanlar başta ABD olmak üzere ve Avrupa ülkeleri gün gibi aşikar iken neden ilk önce Türkiye diyerek lafa başlarız. Enerji arzı bakımından önemli bir yere sahip olan Ortadoğu'da her türlü oyunun içinde olmak için fiili müdahale yapan ülkeler ortada dururken, onlarca km sınırı olan ülkemizin almış olduğu önlemler neden kaygı uyandırır. |
|
|
|
Mesut Yılmaz 1 Kasım seçimleri sonrası
"ortadaki boşluğu CHP doldurabilir" demiş. Yüzde elli oy almış bir
parti olmasına rağmen Mesut Yılmaz hangi gözle bakıyorsa ortada bir boşluk
görüyor. Hani insanın sorası geliyor sen Macaristan da yumruk yerken ne işin
vardı orada. Sakın orada gördüğün boşluğu doldurmak için gitmiş olmayasın.
Bu açıklamanın altında yatan
sebeplere iyi bakmak lazım. Bir taraftan zihniyet sorununu işaret etmekte.
Diğer taraftan milletin tercihini görmezden gelme durumu var. Hatta milletin
kararını kabullenememe var. Sormak lazım bugün dünyanın 20 büyük ekonomisinden
biri haline gelen Türkiye “ortadaki boşluktan” dolayı mı gelmiştir.
Bize akıl vermeye kalkan bu
zihniyete göre herhalde IŞİD tarihin karanlığından kalkıp gelmiş Selefi
anlayışını ortaya koyarak, İslam dünyasına nasıl Müslüman olunması gerektiğini
anlatan bir örgüt olsa gerek. Suriye'de ortaya çıkan IŞİD’i terör örgütü olarak
tanıyan ilk ülke olmasına rağmen IŞİD ile Ak Parti iktidarını özdeşleştirmeye
çalışan zihniyet hangi saik ile bu yola başvurmuşlardır.
Bulunduğumuz coğrafyada çıkarları
için Suriye ve Irak'ta çöreklenen
ülkelerin neden burada olduğuna bir çift laf etmeyenler, Ortadoğu'nun son
dönemdeki tüm problemlerini Türkiye'ye
(siz bunu Ak Parti iktidarı anlayın) yıkmaya çalışanlar neye hizmet
etmektedirler, ya da hangi zihniyete sahiptirler. Ortadoğu'da İsrail'in
güvenliği için her türlü hukuksuzluğa izin verilirken, buna sebep olanlar başta
ABD olmak üzere ve Avrupa ülkeleri gün gibi aşikar iken neden ilk önce Türkiye
diyerek lafa başlarız. Enerji arzı bakımından önemli bir yere sahip olan
Ortadoğu'da her türlü oyunun içinde olmak için fiili müdahale yapan ülkeler
ortada dururken, onlarca km sınırı olan
ülkemizin almış olduğu önlemler neden kaygı uyandırır. Son dönemde yayılmacı
politikalarını SSCB'nın sınırlarını aşarak Suriye'de sürdürmeye çalışan
Rusya'yı sorgulamak yerine, Türkiye'nin angajman kurallarından hareketle Rus
uçağını düşürmesi sebebiyle çatışmacı bir politika izlemekle itham ettikleri
iktidara ne kadar objektif bakabiliyorlar.
Siyasi iktidarın bağımsızlık adına
atmış olduğu adımlar neticesinde bir bedel ödenmesi gerekirse, bunun sonucuna
katlanılmalı. Bugüne kadar bir başka ülke ne der diyerek üçüncü dünya ülkesi
profili çizen Türkiye'nin bugün ortaya koymuş olduğu tavır bazılarını rahatsız
etmiş olsa da bu bağımsız olabilmenin
gereğidir. Rus savaş uçağının Güney sınırlarımızı ihlal etmesi sonucunda
düşürülmesinin ne anlama geldiğini anlamayanlar, ne gereği vardı diyorlar. Ya
da Rusya Suriye'de ne iş yapıyor sorusunu düşünmeden uçağın düşürülmesine gerek
yok idi diyorlar.
Rus savaş uçağı düşürülmesi ile
ilgili ana muhalefetin tepkisi "sınırımızı ihlal etti diye uçak düşürdük.
Bunun sorumlusu kim" diyerek duracağı yeri şaşırıyor. Dünyanın her
yerinde ülkesinin sınır güvenliği için
adım atıldığı zaman o karara destek verirler. Bizde ise durum farklı. Siyasi
iktidar ile ana muhalefetin dünyaya bakış açıları çok farklı. Biri pozitivist
geleneğin ürünü olarak hayat tarzını ve ülkemizin nerede yer alması gerektiğini
belli paradigmalara dayandırarak açıklamaya çalışıyor.
Dün MİT müsteşarı Hakan Fidan'ı
kendi ülkesi için tehdit olarak gören İsrail, bizim bilgilerimizi İran'a
aktaracak diyerek karşı çıkmakta. Uluslararası ilişkilerde görülmeyecek
derecede bir ülkenin bürokratına karşı çıkan İsrail sürecin yavaş yavaş kendi
aleyhine işlediğini görünce kartlarını açıktan oynamakta. Bu durumda bizdeki
muhalefet ne yapıyor dersiniz. Onlar
Hakan Fidan'ı İran'ın adamı olmakla suçlamakta. Fırsat buldukları zaman
Fidan'ın istifasını istemekteler. Kendi ülkesinden ziyade bir başka ülkenin
çıkarlarına göre hareket eden siyasetçi sizce toplumdan ne kadar destek görür
dersiniz. Aslında herşey ortada. Bu
ülkenin insanını düşünmeyenleri vatandaş da düşünmemekte.
Sevgili dostlar eğrisiyle
doğrusuyla bu milletin yanında yer almalıyız. PKK terörüne alenen destek
verenleri "siyasette bir yıldız doğuyor diyerek" millete yutturmaya
kalkanların bu milletin değerlerine nasıl yabancılaştıklarını yaşayarak
görüyoruz. PKK' yı oturaklı bir şekilde lanetleyemeyenlere "demokrat,
barışsever" sıfatlarını gazetelerinin manşetlerinde güzelleme
düzenler neye hizmet ettiklerini
bilmiyorlar mı? Dün millete rağmen ülkeye ayar vermeye kalkanlar bugün bu
güçlerinden yoksun kalınca her türlü ortaklığı mübah görüyorlar. Bildik
replikleri farklı nedenlerle dile getiriyorlar.
Türk'ün Türk'ten başka dostu yok mantığını bir kenara bırakmalıyız. Zira
bu mantık geri kalmış ülkenin zihniyet sorunudur. Dün ülkesini Almanya'ya
şikayet edenler yarın bir başka ülkeye Türkiye'yi şikayet edeceklerdir.
Ülkemizi Avrupa'ya gammazlamak için her türlü yolu mubah gören paralel devlet yapılanması ile kol kola
girenler yarın millete ne diyecekler.
asimcezayirlioglu@hotmail.com
|
|
|
|
|
|
 |
1718 Kişi Tarafından Okundu. |
|
Yorum ( 0 )
|
|
|
|
|
Kayıtlı Yorum Bulunmuyor. |
|
|
|
|
Bu Yazara Ait Diğer Yazılar |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
 |
Ziyaretçi İstatistikleri |
 |
|
|
|
|
|
Online |
: |
10 |
|
Bugün |
: |
492 |
|
Dün |
: |
1638 |
|
Toplam |
: |
2363574 |
|
Ip No |
: |
216.73.216.151 |
|
|
|
|
|
 |
|
|
|
 |
|